Volume 48 - Issue 3 - 265 - 274

A Retrospective Study on Urinary Tract Infection Agents Isolated from Children and Their Antibiotic Susceptibility

Çocuklardan İzole Edilen İdrar Yolu Enfeksiyonu Etkenlerinin ve Antibiyotik Duyarlılıklarının Retrospektif Değerlendirilmesi


Antibiotics are important agents in the treatment of urinary tract infection (UTI). However, the use of antibiotics is an important risk factor causing antibiotic resistance. Antibiotic inappropriate resistance is one of the most important problems of increased uropathogenic resistance, especially in pediatric urology. Deficiencies in empirical prescription practices can make this problem even worse. In this study, the demographic characteristics of pediatric patients, UTI agents, and antibiotic resistance of these agents were retrospectively evaluated by an automated system. The data from 719 UTI agents isolated from children were separately analyzed for four different age groups (0-2, 2-6, 6-12, and 12-17). The most commonly isolated infection agents were Escherichia coli (68.01%), Klebsiella pneumoniae (19.75%), Klebsiella oxytoca (3.34%),Enterobacter cloacae (2.23%), and Pseudomonas aeruginosa (1.95%). Among the age groups, 0-2 age group was quite diverse in terms of infection agents and antibiotic resistance values of these agents were significantly high in this group (p<0.05). Regarding the antibiotic resistance, the most noteworthy ones were the resistance against ampicillin (70.2%), amoxicillin- clavulanate (49.0%), cefixime (38.2%), and trimethoprim/sulfamethoxazole (37.1%). Our study indicated that children in 0-2 age group were under higher risk in terms of UTI agents and their antibiotic resistance but this risk was reduced with increasing age. Moreover, the ratio of girls with UTI was greater than that of boys within 0-2 age group. There was high resistance against cephalosporin, ampicillin, amoxicillin-clavulanate, and trimethoprim/sulfamethoxazole, whereas the resistance against carbapenem (imipenem, ertapenem and meropenem) was found to be low and there was no significant increase.

Antibiyotikler idrar yolu enfeksiyonlarının tedavisinde önemli bir dayanak noktası olmasına rağmen, bilinçsiz kullanımları antibiyotik direncinin gelişimi için önemli bir risk faktörüdür. Antibiyotik direnci, özellikle çocuk ürolojisinde, artan üropatojen direncinin en önemli sorunlarından bir olarak karşımıza çıkmaktadır. Ampirik reçete uygulamalarındaki eksiklikler bu sorunu daha da kötüleştirmektedir. Bu çalışmada; pediatrik hastaların demografik özellikleri, idrar yolu enfeksiyonu etkenleri ve bu etkenlerin antibiyotik direnç durumları otomatize sistem ile retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Çocuklardan izole edilen 719 idrar yolu enfeksiyonu etkeninden elde edilen veriler dört pediatrik yaş grubu (0-2 yaş, 2-6 yaş, 6-12 yaş ve 12-17 yaş) için ayrı ayrı analiz edildi. En sık izole edilen enfeksiyon etkenleri sırasıyla; Escherichia coli (%68.01), Klebsiella pneumoniae (%19.75), Klebsiella oxytoca (%3.34), Enterobacter cloacae (%2.23) ve Pseudomonas aeruginosa (%1,95) şeklindedir. Yaş grupları içerisinde; 0-2 yaş grubu enfeksiyon etkenleri açısından oldukça çeşitlilik göstermektedir. Aynı zamanda; bu grup içerisinde bu etkenlerin sahip olduğu antibiyotik dirençlerinin anlamlı bir şekilde yüksek olduğu saptanmıştır (p<0.05). Antibiyotik direnç durumları incelendiğinde; en dikkat çekici olanlar ampisilin (%70.2), amoksisilin-kluvanat (%49.0), cefixime (%38.2) ve trimetoprim/sülfametoksazol (%37.1)’e olan dirençlerdir. Çalışmamızda, 0-2 yaş grubu çocukların idrar yolu enfeksiyonu etkenleri ve bu etkenlerin sahip olduğu antibiyotik direnç açısından daha fazla risk altında oldukları, yaşın artışı ile bu riskin azaldığı ve grup içerisinde idrar yolu enfeksiyonu olan kız çocuklarının oranının daha fazla olması önemli bulunmuştur. Çalışmamızda; sefalosporinlere, ampisilin, amoksisilin-klavulanat ve trimetoprim/sülfametoksazol'e karşı yüksek direnç bulunurken karbapenem (imipenem, ertapenem, meropenem) direnci düşük düzeyde saptanmış olup anlamlı olabilecek bir artış olmadığı görülmüştür.



Download Article in PDF (725.5 kB)



Feedback
  • ISSN 1303 5002
  • © 1973-2024 Hacettepe University